24 Ekim 2019 Perşembe

Manisa Yemekleri





Tüm Ege bölgesi gibi Manisa yemekleri de bizi büyüledi, etkiledi ve hatta şaşırttı. Çünkü şunu öğrendik ki, bir şehrin kendine has yemeklerinin haricinde, yine o şehrin ilçelerinin de kendine has lezzetleri varmış. Kırkağaç, Salihli, Kula... Hepsinde kendine has pişen ve neredeyse diğer ilçeler tarafından bilinmeyen yemekleri var.
Şehzadeler şehri olarak da bilinen Manisa’nın şeker tadındaki Sultaniye üzümü, Kırkağaç kavunu ve bin bir derde deva mesir macunu haricinde çok daha lezzetli birçok yemek çeşidi olduğunu biliyor muydunuz?
Bilmiyorsanız şöyle buyurun efendim. İşte Osmanlı sofralarından günümüze kadar taşınmaya başaran dillere destan Manisa yemekleri.

Hazır bahsetmişken: Sultaniye üzümü

Sultaniye üzümü Manisa'da bolca yetişen ve sofralardan eksik olmayan bir üzümdür. Ancak asla diğer üzümlerle karıştırılmaması gerekiyor. Sultaniye üzümü diğer üzümlere göre biraz daha oval olur. Dalında güneş görmüş tarafı hafifçe koyu kalmıştır. Tadı şekerli hatta kelimenin tam anlamıyla bal gibidir.

En güzel kebaplardan: Manisa kebabı

Manisa denilince herkesin aklına ilk kebabı gelir elbet. Ee haksız da değiller. Zamanında Halep’ten gelip Manisa’ya yerleşen İbrahim Usta'nın, şişe sarmaladığı köfteye işte bu da “Manisa’nın kebabı” demesiyle başlamış bu lezzet serüveni. Ee iyi ki de demiş o zaman. Yoksa biz bu harika yemeği tanıyamadan ne yapardık değil mi? 

Bildiğiniz köfteleri unutun: Odun köftesi

Daha önce hiç denemediyseniz, ilk seferde mutlaka Salihli'deki ustalarından yemenizi tavsiye ettiğimiz bu lezzet tabii ki meşe odununda pişirilen odun köfte. Onun da en az Manisa kebap kadar lezzetli olduğunu söylesek yanlış söylemiş olmayız.
Siz denemeye koyulmadan ufak ama lezzetli bir tavsiye: Köftenizi daha da lezzetlendirecek baharatların masada bulunduğundan emin olmayı unutmayın lütfen.

Mantının azıcık daha irisi: Kapama

Manisa’ya her yolu düşen mantı düşkünlerinin bu değişik yöresel yemeği mutlaka tatması gerekiyor. Çünkü deneyen herkes, hamur ve kıyma ikilisini Alaşehir kapamayla birlikte daha çok sevdiğini söylüyor.

Kuzu etini tek geçenlerin tercihi: Kula güveci

Esas tadını her ne kadar odun ateşinde verse de, Kula güveci herkesin kendi evinde yapıp deneyebileceği tariflerden biri. Tabi bu lezzet size “Gülü seven dikenine katlanır” atasözünü birazcık anımsatabilir. Zira 4,5 saatlik pişirme süresi dikenin ta kendisi. Ama o yedikten sonraki mükemmel haz için olsun o kadar değil mi? 

Balkabağından yemek de olur: Sinkonta

Ege Bölgesi ve özellikle Manisa’da çok yaygın olarak yapılan bu balkabağı yemeğin sizleri birçok ön yargınızdan kurtaracak cinsten olduğuna eminiz. Düşünün, hem balkabağı olacak hem de içine soğan, sarımsak ve yoğurt gelecek. Şimdi bu yapılır da nasıl lezzetli olmaz sorarız size?

Tüm zahmetlere değer: Bohça kebabı

Öyle bir yemek hayal edin ki, sadece bir tanesiyle bile tıka basa doyacağınız cinsten olsun. Evet evet, bohça kebabının ta kendisinden bahsediyoruz. İsmini de güzelce bohçalanmasından alan bu nefis yemek, söylediğimiz gibi sizi epey bir zorlayıp uğraştırabilir. Özellikle de sunumu olmazsa olmaz uğraşlarından. Fakat eminiz ki sizler de bizler gibi daha ilk ısırıktan kreplerin üzerindeki beşamel sosu ayrı, erimiş kaşar peynirini apayrı yakıştıracaksınız bu yemeğe.

İç ısıtır: Kulak çorba

Güzel Türkiye’mizin birden çok şehrinde birde yapılan ancak Manisa’da bir başka güzel yapılan tariflerden birindeyiz şimdi. Kesme hamur ve kıyma ile hazırlanan kulak çorba. Eğer bir gün değerli konuklarınızı akşam yemeğine davet eder ya da yalnızca aileniz ve kendiniz için lezzetli mi lezzetli bir ziyafet çekmek isterseniz, mutlaka başlangıcı bu çorba ile yapmanızda fayda var.

Vazgeçilmeyen bayram geleneği: Sura

İsmiyle ilk başta herkese değişik gibi gelse de, eşsiz tadı sayesinde kendisini yöre halkına sevdirmeyi başarmış bir yemekteyiz şimdi. Öyle güzel bir başarı ki, sura yıllardır Kurban Bayramı'nda ailece toplanılan o kalabalık bayram sofralarına yerleşen bir yemekmiş. Bir bayram sabahı olur da yolunuz Manisa’ya düşerse sizlere de tattırıp alışkanlıklarınız arasına bir yenisini ekleyebilirler.

Manisa için tatlı vakti: Şekerli pide

“Manisa’nın güzel etli yemekleri var tamam ama yemekten sonra tatlı işi ne alemde?” diye soranları duyar gibiyiz. Elbette onlar içinde güzel bir cevabımız var. Hem de yıllardan beri tadı dillere destan olan; bir dilim yiyenin bir tane daha yemeden duramadığı, incecik açılmış hamur, tahin ve şekerin fırındaki muhteşem uyumu sayesinde.

Klişelerden epey uzak: Mantar tatlısı

İlk başta mantar ve tatlı kelimeleri yan yana aşırı derecede garip geldiğinin farkındayız ancak istisnaların ciddi anlamda kaideyi bozduğu bir lezzete sahip olan tatlının ta kendisiyle karşıya olduğunuzu da belirtmek isteriz. Evet bu tatlı isminden de gayet açık bir şekilde anlaşılacağı üzere mantar kullanılarak yapılıyor. Bildiğimiz kültür mantarını on çeşit meyve ile bir güzel kaynatıp aromanın ona geçmesini sağlıyorsunuz. Sonrasındaysa karanfil ve şekerle bir güzel sosladınız mı buyurun size klişelerden kilometrelerce uzak harika bir lezzet. Afiyet olsun!

Kırkağaç'ın göz bebeği: Pideli paça

blogspot

"Önce Kırkağaç ve Soma'da üretilen çakal pidesi alınıp kare kare doğranır. Bir kenarda haşlanan kellenin suyuyla ıslatılıp süzülür, yumuşayan pidelerin üzerine didiklenmiş kelle, beyin, dil serpilir, sonrasında sarımsaklı sirke, kızdırılmış tereyağı (tercihen domates sosu) eklenir ve en son olarak maydanoz, karabiber, kırmızı biberle süslenerek servis edilir" diye tanımlamışlar bu güzel lezzeti.

https://yemek.com adresinden alıntı yapılmıştır.